Social Icons

Pages

13 Temmuz 2013 Cumartesi

Manisa İli Tanıtım Videoları

MANİSA İLİ TANITIM VİDEOLARI
manisa,manisa video,manisa videolar,manisa seyret,manisa görseller,manısa tanıtım
MANİSA İLİ TANITIM VİDEOLARI   MANİSA İLİ TANITIM VİDEOLAR   MANİSA İLİ TANITIM  VİDEOLARI    MANİSA İLİ TANITIM VİDEOLARI    MANİSA İLİ TANITIM VİDEOLARI  MANİSA İLİ TANITIM VİDEOLARI   MANİSA İLİ TANITIM VİDEOLARI      MANİSA İLİ TANITIM VİDEOLARI 

9 Haziran 2013 Pazar

Manisa Spor Kulübü

MANİSA SPOR
MANİSA SPOR
manisa
MANİSASPOR HABERLERİ

Manisaspor Tarihçesi

Kulüp Tarihçesi
1931 Yılında Ahmet Nuri Aksüyek yönetiminde, Seyit Ali Doğaneli, Ahmet Çiftlikli, Kemal Pınar, Halil Yaralı, Reyşat Korguz, Mehmet Adanalı tarafından Ahmet Çiftlikli’nin Evinde hazırlanan tüzükle SAKARYASPOR adı ile kurulan Siyah Beyazlı takım, 15 defa Manisa amatör şampiyonluğunu, 3 defa Türkiye Amatör takımlar Grup şampiyonluğunu 1953-54 yılında da amatör kulüpler şampiyonasında Türkiye üçüncüsü oldu.
Türk futboluna sayısız futbolcu yetiştiren Sakaryaspor 2.Dünya Savaşı yıllarında faaliyeti durunca 1946 yılında zamanın savcı yardımcılarından Şemi Ergin yönetiminde ikinci kez kurulmuştur. 1963 Yılında Enver CİDER Başkanlığındaki yönetimde yer alan Hasan Vardarer, İbrahim Atagürleyik, Kerim Sartık, İzzet Ödev, Kemal Doğan, Zeynullah Vardarer ,Tevfik Türkoğlu, Beden Terbiyesi Bölge İl Müdürü Orhan Erkal, Kulüp Üyeleri Nevzat Manisalı, Nevzat Şengül, Fikri Bayrıl, Cevdet Özgirgin, Enver Tokmatış’ın büyük gayretleri İle profesyonellik kabul edilerek 1963-1964 yılında liglere karıldı. 1964-1965 sezonunda 22 gol Atıp 53 gol yiyen siyah beyazlı ekip topladığı 16 puanla ligden düşen ekip oldu. Statü değişikliğinden yararlanarak Türkiye 2.liginden kopmadan sezona girdi. Ünlü Antrenör Naci Özkaya’nın ligden düşürdüğü takımın başına Karşıyakalı Cevat Gök getirildi.

1965 Yılında yapılan genel kurulda Sakaryaspor adını terkederek MANİSASPOR adını aldı.Enver Cider yönetimindeki Orhan Tözge, Tevfik Yayman, Enver Toktamış, Çetin Arbil,Kerim Sartık, İzzet Ödev, Dr. İbrahim Atagürleyik, Tevfik Türkoğlu, Ahmet Çay yönetimi İle 1965-1966 sezonuna giren Manisaspor ligi üst sıralarda bitirdi.
Türkiye 2.ligindeki ilk profesyonel ekiplerinden olan siyah beyazlılar sürekli Manisalı İş adamlarının ve zengin ailelerin desteği ile aralıksız 17 yıl 2.ligdeki mücadelesinin ardından 1982-1983 sezonunda ligden düşen Manisaspor bir yıl aradan sonra 1984-1985 sezonunda Hasan Uçmak başkanlığın


da 2.lige çıktı. Ancak talihsiz bir sezon yaşayan siyah beyazlılar 1985-1986 sezonunda Ömer Bulur başkanlığında yeniden 3.lige düştüler. Düştüğü yıl zor bir sezon geçiren Manisaspor 1987-1988 sezonunda VESTEL Sponsorluğunda bir yıl mücadeleetti. Ancak başarılı olamadı. 1989 yılında Zafer Ünal’ın Belediye Başkanlığı ile destek bulan siyah beyazlılar Manisaspor olarak lige devam ederek 1991-1992 sezonunda Cengiz Pulcuoğlu başkanlığındaki yönetim Belediye Başkanı Zafer Ünal’dan aldığı büyük destekle yeniden 2.lige çıktı. 1993-1994 sezonunu 2.ligde geçiren Manisaspor talihsiz bir sezon geçirerek yine düştü. Kuruluşundan 1994 yılına kadar tam 30 yılı profesyonellikle geçiren siyah beyazlılar üç kez düştükleri 2.lige kısa aralıklarla yeniden yükselme imkanı bulurken düştükleri 1993-1994 sezonundan sonra maddi imkansızlıklar nedeniyle tam 6 yıl süre ile 3.ligde oynayarak 2.lige çıkma uğraşı verdi. 3.ligde Oğuz Sümer’in iki sezon başkanlık yaptığı Manisaspor 1996-97 sezonunda Ertuğrul Aytaç başkanlığındaki yönetimle üç sezon geçirdi. 3 yıla yakın bir süre görev yapan Aytaç yönetimi lig ikinciliğine kadar yükselip kıl payı şampiyonluk kaçırdı.
Manisaspor 1999 sezonu ikinci devresinde olağan üstü yapılan kongre ile Cengiz ERGÜN Başkanlığında yönetim göreve başladı. Belediye, Valilik, Kamu kuruluşlarının desteği ile 2000-2001 sezonunda VESTEL’in desteğini alarak Ahmet Nazif ZORLU ile iki yıllık protokol imzalayan Cengiz Ergün Yönetimi inişli çıkışlı sezona rağmen lig üçüncülüğünü elde ederek yeni statü gereği Türkiye 2.ligi B Grubuna yükseldi. 2001-2002 sezonu için 1.5 Trilyon liralık bütçe ayıran Vestel’de yönetim, Başkan Cengiz Ergün, Ömer Yüngül,Harun Bolel, Arif Koşar, Emin Kabalar, Semih Vardarer, Alpaslan Ustamehmetoğlu, Turgay Alan, Zeki Ayaydın, Gürhan Onat, Fikret Taşçı, Hakkı Baru, Hasan Uluçaylı, Haydar Kocademir Ve Şükrü Buğa’dan oluşturuldu. 2002-2003 futbol sezonunda ligi 8. sırada tamamlayan Vestel Manisaspor bir dahaki sezon için diş biledi.
 
2003-2004 Sezonuna da büyük bir bütçeyle giren Vestel Manisaspor Teknik Direktör Olarak Mustafa DENİZLİ ile anlaştı.Ve büyük transferler gerçekleştirerek Süper Ligin kapısından döndü ve ligi 4. sırada bitirdi.

2004-2005 Sezonunda Mustafa Denizli ile yollarını ayıran Vestel Manisaspor Teknik Direktör olarak tekrar Levent Eriş le anlaştı.Ve ligin bitimine 3 hafta kala takım Süper Lige çıktı.

Manisa İli Yemekleri 4

MANTAR TATLISI
Mantar Tatlısı

Malzeme:
Yarım kilo mantar,
10 cm kadar çapında hazır satılan,yarı pişmiş süngerimsi hamur,
250 gr ceviz,
3 yumurta,
yarım kilo zeytinyağı veya mısırözü yağı,
1 kg toz şeker, 1 kg su.

Yapılışı :
Hamurun üzerine konan mantarın içine dövülmüş cevizden birer kaşık konularak, hamur ikiye katlanır, kenarları bastırılarak kapatılır. Tek tek çırpılmış yumurtaya batırılan hamurlar kızgın yağda kızartılır. Tavadan alındıktan sonra önceden kaynatılmış ve soğutulmuş şurup içine atılır. Servis yapılırken üzerine tarçın serpilir.
HÖŞMERİM
Höşmerim

Malzeme:
1 kg tuzsuz keçi peyniri,
200 gr un,
1 kaşık tereyağı.
Şurup İçin:
1 kg toz şeker,
1 litre su.

Yapılışı:
Bir tencerede tuzsuz peynir tahta kaşıkla ezilerek, ocağa konulur. Süt kıvamına gelinceye kadar karıştırılarak kaynatılır. Sonra azar azar un katılarak kulak memesi kıvamına getirilir. İçine bir yemek kaşığı tereyağı konulup, ocaktan indirilir. Daha sonra tahta kaşıkla hamura yedirilir. Malzeme, yağlanmış tepsiye 1 cm kalınlığında yayılır ve tahta kaşıkla desen verilip fırına sürülür. Üzeri pembeleştikten sonra fırından çıkarılıp tabaklara konularak üzerine şurup dökülür.
KULA GÜVECİ
Kula Güveci

Malzeme:
Kuzu eti (böbrek yatağı, ön veya arka butlardan),
domates, biber, tereyağı.

Yapılışı:
Kuzu eti güzelce yıkanarak toprak güveç veya herhangi bir kapta haşlanır. Etin kefi alınıp, suyu süzülür. Haşlanmış olan et, toprak güvece döşenir. Üzerine iki dilim büyükçe domates ve bir iki tane biber konulur. Yarım yemek kaşığı tereyağı ilave edilir. Etin kendi suyundan yeterince konularak fırına verilir. Et pembeleştikten sonra fırından çıkarılarak servis yapılır.
KABAKLI PİDE
Kabaklı Pide

Malzeme: (10 pide için)

3 kg kabak, 500 gr peynir,
1 bağ maydanoz, 1 baş soğan,
1 çay kaşığı zeytinyağı,
4 yumurta, 2 adet yeşil biber,
bir tutam nane, 1,250 gr hamur.

Yapılışı:
Kabakların kabuğu soyularak rendelenir. Bir tepsiye konulup üzerine bir miktar tuz ekilip 5 dakika bekletilir. Kabaklar top top sıkılıp suyu süzülür ve tepsiye serilir. Peynir kabağın üzerine rendelenir. Maydanoz ince ince kıyılır. Soğan ve biber yağda kavrulur ve malzemenin üzerine dökülür. Yumurtalar kırılıp, yeteri kadar tuz ve nane eklenip, pide harcının tümü karıştırılır. Hamur 10 parçaya ayrılıp, her birinin içine hazırlanan pide harcı paylaştırılır. Kenarları kıvrılarak fırına verilir. Fırından çıkan pideler zeytinyağı ile yağlanıp, servise sunulur.

(Not: Arzu edildiği taktirde kabak yerine ıspanak kullanılabilir.)
KULA ŞEKERLİ PİDESİ
Kula Şekerli Pidesi

Malzeme: (1 adet pide için)
Çifte kavrulmuş tahin,
100 gr toz şeker,
125 gr hamur.

Yapılışı:
Hamur yarım parmak kalınlığında açılır, üzerine her tarafına yayılacak şekilde tahin sürülür. Toz şeker tahinin üzerine serpilir. Hamur rulo şeklinde yuvarlanır. Daha sonra bir uzundan tutulup daire şekline getirilir. Merdane ile 1 cm kalınlığında açılır. Üzerine çifte kavrulmuş tahin sürülüp, fırına verilir. Fırından çıkarıldıktan sonra 5 dakika bekletilip, servis yapılır.
SU BÖREĞİ
Su Böreği

Malzeme:
1 kg un, 16 yumurta,
1 demet maydanoz,
500 gr kıyma, 2 paket margarin,
150 gr tereyağı, karabiber, tuz.

Yapılışı:
Unun içine 8 adet yumurta, 1 yemek kaşığı tuz katılıp su ile kulak memesi yumuşaklığına gelene kadar yoğrulur. Margarin eritilerek ikiye bölünür, yarısı kıyma kavurmakta, yarısı da tepsi yağlamakta kullanılır. Kıyma eritilen margarinle kavrulup, soğutulur. Kalan 8 yumurta kıymanın içine kırılır, tuz, karabiber ve maydanoz eklenir.

Hamurun tamamı 8 parçaya bölünerek oklava yardımıyla yufka haline getirilir. Tepsi yağlandıktan sonra 2 yufka arasına maydanoz katılarak tepsiye yayılır. Bir tencerede tuzlu su kaynatılıp, 4 adet yufka 6’şar parçaya bölünüp, kaynamakta olan tuzlu suyun içinde iyice pişirilir. Daha sonra kevgirle alınıp, başka bir kaptaki soğuk suya bırakılır. Oradan alındıktan sonra süzgüye konulup, suyu süzdürülür. Kavrulan kıyma karışımı 4’e bölünüp dörtte biri tepsiye yufkanın üzerine serilir. Kıymanın üstüne sudan çıkan yufka parçaları serilir.

Bu şekilde mevcut kıymalarla sudan çıkan yufkalar 3’er sefer serilir. En üstte kalan 2 yufka arasına maydanoz serpilerek, böreğin üstü örtülür. Bu şekilde odun kömüründe pişirilerek servis yapılır.

Manisa İli Yemekleri 3

BÖRÜLCE TARATOR
Börülce Tarator

Malzeme:
1 kg taze börülce,
5-6 diş sarımsak,
2 limonun suyu,
1,5-2 fincan zeytinyağı,
1 çorba kaşığı un,
biraz tuz.

Yapılışı :
Börülcelerin varsa kılçıkları ayıklanarak, 3-4 cm uzunluğunda doğranır. Az tuzlu suda haşlanarak süzülür. Sarımsaklar biraz tuz ile dövülür, çukur bir kap içinde limon suyu, zeytinyağı ve 1 çorba kaşığı un ilavesiyle iyice karıştırılır. Haşlanıp, süzülmüş ve soğutulmuş börülceler kapaklı bir kaba alınarak hazırlanan sos üzerine dökülerek en az birkaç saat dinlendirildikten sonra servis yapılır.
ALAŞEHİR KAPAMASI
Alaşehir Kapaması

Malzeme:
Un, zeytinyağı,
kıyma, soğan, et suyu,
karabiber, maydanoz, tuz, kimyon.

Yapılışı:
Hamur yoğrulduktan sonra ince ince açılır. Küçük küçük karelere bölünür. Hazırlanan hamur bir süre zeytinyağında bekletilip dinlendirilir. Ayrı bir kapta kıyma, soğan, karabiber, tuz, maydanoz ve kimyon karıştırılarak hazırlanan malzemeler hamurlara bohça şeklinde yerleştirilir. Dürülen kapama tavada kızartılır, servis sırasında üzerine kaynar et suyu dökülür.
ŞEVKET İ BOSTAN

Şevket-i Bostan

Malzeme:
1 kg şevket-i bostan,
yarım kilo kuşbaşı kuzu eti,
yarım su bardağı zeytinyağı,
1 kaşık limon suyu,
1 kaşık yoğurt,
1 kaşık un,
1 iri soğan,
tuz, karabiber.

Yapılışı :
Şevketi bostanlar ayıklanarak yıkanır, ince uzun doğranır. Yağda kavrulan soğan ve ete ilave edilerek, sararıncaya kadar ara sıra karıştırılır. İki bardak sıcak su ve tuz ilavesiyle kapağı kapatılır, ateş kısılır. Ocaktan alınmadan önce yoğurt, un ve limon suyu ilavesi ile hazırlanan terbiye üzerine gezdirilip birkaç dakika daha kaynatılır.
YAPRAK SARMASI
Yaprak Sarması

Malzeme:
Taze yaprak, pirinç, soğan,nane, maydanoz, domates,karabiber, tuz, zeytinyağı.

Yapılışı:
Yaprak bir süre kaynar suda haşlanır. Sudan alınan yaprak ayrı bir kaba alınır ve suyu süzdürülür. Diğer tarafta pirinç rendelenmiş soğan, nane, maydanoz, domates ve zeytinyağı ile karıştırılıp hazırlanan iç, yapraklara yeteri kadar konularak, yaprakların kenarı kapatılıp, sigara böreği gibi sarılır. Hazırlanan içe istenirse kıyma da ilave edilir. Hazırlanan sarmalar tencereye döşenir. Üzerine yağ, limon ve örtecek kadar su doldurulur. Sarmaların dağılmasını önlemek için, üzerini bastıracak şekilde bir tabak örtülür. Kısık ateşte 45-60 dakika pişirilip, soğutularak servis yapılır.
SİNKONTA

Sinkonta

Malzeme:
1 kg balkabağı,
3 orta boy soğan,
1 çay bardağı zeytinyağı,
1 kaşık salça,
tuz, un, şeker, sarımsak, yoğurt.

Yapılışı :
Kabak yıkanır, soyulur ve yaklaşık 1.5 cm kalınlığında dilimlenir. Üzerlerine biraz tuz serpilerek bir süre bekletilir. Soğanların ikisi ince ince doğranır, yağlanmış fırın tepsisine bir sıra kabak, bir sıra soğan olmak üzere yerleştirilir. En üstüne halka halka kesilmiş bir soğan dizilir. Şeker ve un serpilerek, sulandırılmış salça ve zeytinyağı gezdirilir. Fırında pişirildikten sonra sarımsaklı yoğurtla servis yapılır.

Manisa İli Yemekleri 2

ODUN KÖFTESİ

Odun Köftesi

Malzeme:
1 kg koyun ya da kuzu kıyması, 20 gr kadar tuz, 20 gr kadar un, baharat

Yapılışı :
Kıyma, un, tuz ve baharat karıştırılarak iyice yoğrulur. Şişlere sarılarak elle düzeltilir. Odun ateşinde pişirilerek dilimlenmiş domates, kıyılmış soğan ve maydanozla servis yapılır.
SİMİT EKMEĞİ
Simit Ekmeği

Malzeme:
1 çay bardağı nohut, bir bardak ılık su, un, 1 yumurta, tuz

Yapılışı :
Nohut ince, ancak un haline gelmeyecek şekilde havanda dövülür. Akşamdan ılık bir bardak su ve aldığı kadar un ilavesiyle yumuşak bir hamur yapılır. Üzeri örtülerek ılık bir yerde sabaha kadar bekletilir. Sabaha kadar kabaran bu hamur maya yapılarak, un, su ilavesiyle yoğrulur ve ılık bir yerde kabarıncaya kadar bekletilip, fırına konmadan üzerine yumurta sarısı sürülür.
EKMEK DOLMASI
Ekmek Dolması

Malzeme:
1 / 2 paket margarin veya tereyağı,
1 irice soğan,
1 / 2 kg kıyma,
1 tane dolmalık ekmek (yuvarlak),
1 demet maydanoz,
1 kaşık karabiber, tuz,
1-2 kaşık salça.

Yapılışı :
Dolmalık ekmeğin üst kısmında bıçakla bir kapak kesilerek içi oyulur. Çıkartılan iç iyice ufalanarak bir kenara ayrılır. Kıyma biraz yağ konulmuş bir kapta hafif kavrulur, rendelenmiş ya da ince kıyılmış soğan ilave edilir. Soğan biraz öldürdükten sonra iyice ufalanmış ekmek içi de ilave edilerek kavurmaya devam edilir. İnce kıyılmış maydanoz, tuz ve karabiber de eklenerek iyice karıştırılır ve oyulmuş ekmeğin içine doldurulur, kapağı kapatılır. Kalan yağ bir kuşhanede eritilerek sulandırılmış salça da ilave edilir, hazırlanan ekmek dolması kabın içine yerleştirilerek, kısık ateşte pişirilir.
NOHUTLU MANTI
Nohutlu Mantı

Hamur için gerekli malzeme
1 yumurta,
1 çay bardağı süt,
1/ 2 kg un,
su.

İçi için gerekli malzeme
250 gr pişmiş nohut, karabiber. (Nohut karabiber ilavesiyle iyice ezilir.)

Üzerine
100 gr tereyağı,
0,5 kg yoğurt,
2-3 diş sarımsak,
Tuz, pul biber.

Yapılışı :
Süt, yumurta, un ve tuz, biraz ılık su ilavesiyle açılabilecek yumuşaklıkta bir hamur yapılır. Oklava veya merdane yardımıyla 1 mm kalınlığında açılır. Açılan hamur 2,5 – 3 cm’lik kareler halinde kesilir. Karelerin içine hazırlanan nohut püresinden konularak, her bir karenin köşeleri üstte toplanarak kapatılır ve yağlanmış fırın tepsisine dizilir. Üzerleri pembeleşene kadar fırında pişirilir. Fırından alınan mantılar tercihen tavuk veya et suyunda haşlanır, kevgirle suyu süzülerek servis tabaklarına alınır, üzerine sarımsaklı yoğurt konur, pul biberle kızdırılmış tereyağı gezdirilerek servis yapılır.

Not: Fırından çıkarılan mantıların tamamı tüketilmeyecekse, buzdolabında kapalı bir kap içinde birkaç gün muhafaza edilmesi mümkündür.

Manisa İli Yemekleri 1

MANİSA İLİ YEMEKLERİ
MANİSA YEMEKLERİ
MANİSA MUTFAĞI
MANİSA SOFRASI
MANİSA DA NE YENİR
Yöre Mutfağı
manisa
Manisa yöresi, uygun iklim koşulları, ekilebilir alanların genişliği ve verimliliği nedeniyle, kimi yerlerde yılda birkaç ürün alınabilen, bağ ve bahçe tarımının yaygın olduğu bir ilimizdir. Sebze ve meyve çeşitliliğinin yanı sıra, malzemeleri çok taze kullanabilme imkanı da yöre mutfağının önemli bir özelliğini oluşturmaktadır. Bu unsurların yanı sıra, tarihi geçmişi ve aldığı göçlerin de Manisa mutfağına etkileri olmuş, farklı yemek kültürlerinin karışımı yöre mutfağına zenginlik katmıştır.

Türk mutfağında yer alan belli başlı çeşitlerin hemen hepsi yöre mutfağında yer almakla birlikte, özellik arz etmesi bakımından aşağıda verilen tariflerin, yöreye özgü veya yaygın kullanılan tarifler olmasına özen gösterilmiştir.
MANİSA YEMEKLERİ
manisa yemekleri
MANİSA KEBABI

Manisa Kebabı

Malzeme:
Yumuşak tarafından 2/3 dana eti, 1/3 kuzu eti, tereyağı, sumak, tuz, domates, yeşil biber, kuru soğan, maydanoz. (Soğanla maydanoz ince ince kıyılarak bir miktar sumakla karıştırılır.)

Yapılışı :
Dana ve kuzu eti karışık olarak çift kıyılmak suretiyle kıyma haline getirilir. Tuzlanıp iyice yoğrularak şişlere düzgün ve fazla kalın olmayacak bir şekilde sarılır. Şişlere sarılan kebaplar odun kömürü ateşinde pişirilirken, pideler de ayni ateşte ısıtılarak hafif kızartılır. Domates ve biberler de aynı ateşte hafif közlenir. Kızaran pideler servis tabağına alınarak kare kare kesilir. Pişmiş olan kebaplar da şekilleri bozulmadan düzgün bir şekilde pidelerin üzerine alınır. Kızdırılmış tereyağı gezdirilir, sumak serpilir. Közlenmiş domates ve biberle süslenip, soğan salatası ile birlikte servis yapılır.

23 Ocak 2013 Çarşamba

Manisa İli Tarihi 30

Hüsrev AğaHamamı:

Kargir bir yapıdır. Cephesi, ortadaki daha yüksek olmak üzere üç sivri tonozlu niş halindedir. Ortadaki tonozlu niş içindeki basık kemerli kapıyla hamamın soyunmalık kısmına girilir. Soyunmalık kısmı, büyük sekizgen tamburlu bir kubbe ile örtülmüştür.Günümüzde çok harap durumda olup bir çırçır fabrikasının deposu olarak kullanılmaktadır.

Alaca Hamam:

15. yüzyıla tarihlenen bir çifte hamamdır. Erkekler kısmı girişi, cadde üzerindeki özelliklerini yitirmiş mermer kaplamalı bir kapıdandır. Kare planlı soyunma kısminin (soğukluk) üstü kubbe ile örtülmüştür. Sıcaklık kısmı ile soğukluk arasındaki aynalı ve beşik tonoz örtülü ara mekan ılıklık ve tuvalet olarak düzenlenmiştir. Ortasında göbek taşı bulunan sıcaklık kısmı kubbenin doğu ve batı kenarlarına inşa edilmiş, aynalı tonoz örtülü yan mekanlarla genişletilmiştir. Güney yönündeki iki simetrik planlı ve kubbeli hacimler de hamamın en sıcak bölümü olan halvetidir. Sıcak su haznesi bu halvetin bitişiğindedir.

Cumhuriyet Hamamı:

Yakut Ağa hayırlarından olan ve bugün Cumhuriyet Hamamı adını taşıyan yapı 16. yy.'da inşa edilmiştir. Hamamın ön cephesi bir sıra dükkan şeklinde düzenlenmiştir. Kuzey cephesinde bulunan kadınlar bölümünün kapısından ortasında şadırvan bulunan kubbe örtülü geniş bir soyunma mahalline girilmektedir. Yıkanma odaları kare planlıdır. Erkekler bölümünün kapısı batı yönündedir. Buradan kubbe örtülü geniş bir soyunma bölümüne girilmektedir ve bu bölümden kısa bir aralıkla üç kubbe ve bir tonozla örtülü yıkanma odalarına geçilmektedir. Üst örtü klasik kiremit kaplı kubbelerle sağlanmış ve saçaklar, kirpi saçak şeklinde düzenlenmiştir.

Manisa İli Tarihi 29

MANİSA İLİ HAMAMLAR
Hamamlar

Dere Hamamı (Gülgün Hatun Hamamı):

Gülgün Hatun tarafından yaptırılmıştır, 14. yy.'a tarihlenmektedir. Merkezi kubbeli, dört eyvanlı hamam tipindedir. Girişten, kubbeli soyunmalık kısmına geçilmektedir. Soğukluk bölümü ikiye ayrılarak yansının tuvalet olarak kullanıldığı sanılmaktadır. Ilıklık, duvarları taş sekilerle çevrelenmiş kubbeli geniş bir mekandır. Buradan kubbe örtülü usturalığa geçişi sağlayan iki kapı daha vardır. Tonoz örtülü eyvanların arasında kubbeli halvet bölümleri yer alır. Yol açmak için soyunmalık kısmı yıkılmıştır. Çok harap durumda olan hamamın çevresi tamamen evlerle kapatıldığı için dışarıdan görülmemektedir.

ÇukurHamam:

İshak Çelebi vakfiyesinde akar olarak belirtilen iki hamamdan biri Çukur Hamam'dır ve Ulu Cami'nin kuzey-doğusundadır. Çukur Hamam, dört eyvanlı, merkezi kubbeli hamam tiplerinin bir örneğidir. Kare planlı ve kubbe örtülü camekanın (soyunmalık) iç duvar kenarlarına yüksek taş sekiler yapılmıştır. Tonoz örtülü soğukluk bölümünden kubbeli ılıklık bölümüne geçilebilir. Ilıklık ile camekan arasındaki kubbeli, küçük oda usturalık bölümüdür. Ilıklık kısminin doğuşu dört eyvanlı ve halvetli sıcaklık kısmıdır. Merkezi kubbenin altına rastlayan yerdeki göbek taşı bugün yok olmuş kubbe bölümü yıkılmıştır.

KaraköyHamamı:

Yan yüzleri kapalı ön cephesi iki bizanten başlıklı mermer sütunlara oturan üç sivri kemerden ibaret revak sistemi hamamın giriş mahallidir. Cephesi kırmızı tuğla ve beyaz derzlerle yapılmış, geometrik motif ve zencereklerle süslüdür. Hamam tromp bingilere oturan bir kubbe ile örtülüdür. Kubbenin üstü Bursa anıtsal yapılarında görülen özellikteki kiremitlerle kaplanmıştır. Kubbenin tepesinde altıgen formlu bir aydınlık feneri bulunmaktadır.

Manisa İli Tarihi 28

Diğer Korunan Eserler :

Sinan Bey Medresesi: (Manisa-Merkez)
Karaköy semtinde yer alan medrese, 15. yüzyılda Fatih Sultan Mehmet’in müderrislerinden Titrek Sinan Bey tarafından yaptırılmıştır. Beylikler dönemi mimarisinden klasik Osmanlı mimarisine geçiş özellikleri gösteren açık avlulu tarzdaki medreseye giriş, kuzeye bakan bir taç kapı ile sağlanmaktadır. Dikdörtgen planlı medresenin güney cephesinde mescit – dershane, doğu ve batı kanatlarında ise beşer oda yer almaktadır. Vakfiyesinden, medresenin yanında bulunduğu anlaşılan sübyan mektebi günümüze ulaşmamıştır.

Mevlevihane: (Manisa-Merkez)
Spil Dağı’nın kuzey eteklerinde 1369 yılında İshak Çelebi tarafından yaptırılmış olan Mevlevihane, projesi Mimar Emet Bin Osman’a ait bir tekkedir. Ortadaki kubbeli semahanenin güneyine sivri tonozlu geniş bir ana eyvan eklenip tekkenin mescit kısmı oluşturulmuştur. Giriş eyvanında iki katlı bir düzen uygulanmış ve üst kat musiki icra yeri olarak kullanılmıştır. Yapılışından bu yana birçok onarım geçirmiş ve bu onarımlar sırasında özelliklerini önemli ölçüde yitirmiştir

Darphane: (Manisa-Merkez)
Spil Dağı’nın kuzey eteklerinde, Ulu Camii’nin batısında yer alan kare planlı , iki katlı, üzeri kubbe ile örtülü olan bina kesme ve moloz taştan yapılmıştır. Alt katı sivri tonozlarla örtülü yan yana iki mekan halinde düzenlenmiştir. Üst katın ön cephesinde sivri kemerli sağır nişler içine yerleştirilmiş pencere bulunmaktadır. Binanın niteliği ile ilgili kesin bir bilgi olmamakla birlikte, Saruhanoğulları’ndan İlyas Bey’e ait 1362 tarihli bir sikkeyle birlikte bulunan bir miktar sikke sebebiyle “Darphane” olarak adlandırılmıştır.

Manisa İli Tarihi 27

Peri Bacaları : (Kula)
Kula ve çevresi, volkanik orijinli jeolojik yapı arz etmektedir. Burgaz Mevkii’nde Gediz Nehri’nin üst kısmında, ısı değişiklikleri, yağmur, rüzgar ve erozyon neticesinde oluşmuş, peri bacaları görünümlü doğal oluşumlar görülür. Gediz Vadisi içinde, pastel tonlarda görkemli bir peyzaj oluşturan Peri bacalarına Kula – Ankara yolu üzerinde bulunan Gediz Köprüsü’nden sapılan bir yolla ulaşılır. İlçeye uzaklığı yaklaşık 18 km’dir.

Kula Volkanları : (Kula)
Kula yöresinde volkanik etkinlikler dördüncü zamanın başlarına kadar sürmüş ve genç volkanlar oluşmuştur. Sönmüş küçük volkanların bulunduğu bu alanda, çeşitli dönemlerde püskürmeler olmuş ve lav akıntıları çevreye yayılmıştır. Bu özelliğinden dolayı tarihte Kula ve çevresine Yanık Ülke (Katakaumene) denilmiştir. İzmir – Ankara yolu üzerinden de izlenebilen volkanik tepelerin en büyükleri Sandal ve Kara Divlit’tir.

Bintepeler: (Salihli)
Salihli-Gölmarmara yolu üzerinde ve Gediz Nehri ile Marmara Gölü arasında kalan arazide irili ufaklı 90 kadar tümülüsün yer aldığı bir kral mezarlığı bulunmaktadır. Tümülüslerde ölü gömülen taş odalar yer almaktadır. En büyükleri Krezüs’ün babası Kral Alyates ile Kral Gyges’e ait olan tümülüslerin hemen hepsi ilk ve orta çağlarda tahrip edilmiştir.

Fosil Ayak İzleri : (Salihli)
Salihli ve Köprübaşı ilçeleri sınırına yakın konumda bulunan Köprübaşı – Çarıklar Köyü Nebiler Mevkii ile Salihli – Sindel Köyü Çakallar Tepesi civarında, günümüzden 15.000 – 25.000 yıl öncesine ait fosil ayak izleri bulunmaktadır. Killi, ıslak çamur tabakasında oluşan izler, sıcak volkan küllerine maruz kalması neticesi tuğla gibi pişerek binlerce yıldır şekillerini muhafaza etmiştir.



Darkale – Tarhala : (Soma)
Tarihi Bergama Krallığı dönemine kadar inen köyün eski adı Tarhala’dır. Tarhala adının Darkale olarak değiştirilmesinin ise Selçuklular döneminde olduğu, Salname-i Osmani’den anlaşılmaktadır.

Darkale 19. yüzyıl Osmanlı dönemini hatırlatan, set üzerine yapılmış manzaralı evleri, dar sokakları ve Kırkoluklu Camii, Minareli Camii, bedesteni, hamamı ile görülmeye değer yerlerden biridir.

Manisa İli Tarihi 26

MANİSA İLİ KORUNAN ALANLAR
Korunan Alanlar

Niobe (Ağlayan Kaya): (Manisa-Merkez)
Şehrin güneyinde yükselen Spil Dağı’nın mekan olduğu öykülerden biri de Niobe’ye aittir. Tantalos’un kızı olan Niobe Manisa’da doğmuş, yine efsaneye göre tanrıça Leto ile birlikte çocuklukları bu yörede geçmiştir. Daha sonra Thebai Kralı Amphion ile evlenen Niobe’nin, yedi kız, yedi erkek olmak üzere 14 çocuğu olur. Çocukluk arkadaşı ve Zeus’un eşi Leto’nun ise Apollon ve Artemis olmak üzere iki çocuğu vardır. Her fırsatta çocukları ile gururlanan Niobe’nin, kendisinin çok çocuğu olduğunu, Leto’nun ise sadece iki çocuğunun olduğunu söylemesi tanrıça Leto’yu öfkelendirir ve çocuklarından Niobe’yi cezalandırmalarını ister. Niobe’nin bütün çocukları, Apollon ve Artemis’in oklarıyla öldürülürler. Niobe, çocuklarının cesetleri başında günlerce ağlar. Sonunda tanrı Zeus, Niobe’nin haline acır ve ızdırabına son vermek için onu Spil Dağı eteklerinde taş haline getirir.

Karaköy semti Çaybaşı Mevkii’nde kadın başı şeklindeki bu kayanın göz çukuru şeklindeki girintilerinden yakın zamana kadar sızan su damlaları Niobe’nin gözyaşları olarak yorumlanır ve halk arasında “Ağlayan Kaya” adıyla anılırdı.Yakından bakıldığında doğal bir kaya oluşumu, batı yönünde biraz uzaklaşılarak bakıldığında ise kadın başı şeklinde görünen bu kaya en çok ziyaret edilen yerlerden biridir.

Kybele Kaya Anıtı: (Manisa-Merkez)
Değişik kültürlerde Kubaba, Marienna, Hepat, Artemis, Venüs gibi farklı isimlerle anılan ve yeryüzündeki bütün canlıların anası olduğuna inanılan bereket tanrıçası Kybele’nin kaya kabartması, Manisa’ya 7 km uzaklıktaki Akpınar Mevkii’ndedir. M.Ö.13.yüzyıla tarihlenen kabartmanın, Hitit ordularının yöreye yaptığı bir sefer sırasında yapıldığı sanılmaktadır. Spil Dağı kuzeydoğu eteklerine oyularak yapılmış olan rölyefte ana tanrıça, Gediz Ovası’na doğru bakan ve iki yanında birer aslan bulunan, oturmuş kadın şeklinde tasvir edilmiştir. Büyük ölçüde yıpranmış olduğundan yanlardaki aslan figürleri seçilememektedir. Halk arasında “Papaz Kayası” adıyla da anılan rölyefin üst tarafında, muhtemelen Kybele rahiplerine ait olan kaya odaları bulunmaktadır.

Kula Evleri : (Kula)
Kula, sivil Osmanlı mimarisinin özellerini taşıyan genellikle 18. ve 19. yüzyıl yapısı evleriyle ünlü, görülmeye değer açık hava müzesi gibidir. Türünün özgün örneklerini oluşturan, dar sokaklar boyunca sıralanmış evlerde, ağırlıklı olarak ahşap malzeme kullanılmıştır. Daha çok iki katlı, cumbalı ve saçakları süslemeli olan evlerin hepsinde, yüksek duvarlarla sokaktan ayrılmış birer avlu bulunur. Zemin katta mutfak, kiler ve ahır gibi mekanlar yer alır. Fırın ve tuvalet genelde avludadır. Evlerin üst katlarındaki odalardan bir ya da iki tanesi baş oda olarak ayrılmıştır. Kapı, pencere, zemin, tavan ve davlumbaz gibi ahşap unsurlarda zarif süslemeler kullanılmıştır.

Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in doğduğu ev Kültür Bakanlığı’nca aslına uygun olarak restore edilerek gerekli iç düzenlemeler yapılmış ve 1985 yılında da ziyaretçilere açılmıştır.

Manisa İli Tarihi 25

MANİSA İLİ TÜRBELER
Türbeler

Saruhan Bey Türbesi: (Manisa-Merkez)
Bizans döneminin önemli bir merkezi olan Manisa, Saruhan Bey tarafından fethedilerek beylik merkezi haline getirilmiştir. Fetih gününün 1313 yılının Regaip Kandiline tesadüf etmesi nedeniyle, o günden günümüze Regaip Kandili ile Manisa’nın fethinin birlikte kutlanması gelenek haline gelmiştir. Tonozlu girişi ile yöreye has bir plan tipinin ilk örneklerinden olan Saruhan Bey’in Muradiye Camii’nin batısındaki türbesi, torunu İshak Çelebi tarafından yaptırılmıştır.

Revak Sultan Türbesi: (Manisa-Merkez)
Yapım tarihi belli olmayan türbe Niobe (Ağlayan Kaya) yakınlarındadır. Kare planlı olan türbe piramidal bir kubbe ile örtülmüştür. Kaba taş ve tuğladan yapılmış binanın kuzey cephesi yuvarlak, tuğla kemerli sağır bir niş halindedir. Türbenin içinde biri Horasan pirlerinden Revak Sultan’a ait olmak üzere üç sanduka bulunmaktadır.

Yedi Kızlar Türbesi: (Manisa-Merkez)
Karaköy semtinde yer alan türbe Saruhan Bey’in eşi Gülgün Hatun tarafından yaptırılmıştır. 14.yüzyıla tarihlenen dikdörtgen planlı, tek bir kubbeyle örtülü olan türbenin sivri kemerli bir girişi vardır. Türbede bulunan yedi sanduka nedeniyle Yedi Kızlar adı verilen türbe, aslında Saruhanoğulları’nın eşleri için yaptırılmıştır. Ön sırada bulunan üç mezardan ortada bulunanın Gülgün Hatun’a ait olduğu sanılmaktadır.

22 Sultanlar Türbesi: (Manisa-Merkez)
Konuk Caddesi’ndeki türbe sekizgen planlı, kesme taştan yapılmış, tek kubbe ile örtülü bir binadır. 15.yüzyıl sonlarında, Manisa’da sancak beyi olarak görev yapan Osmanlı şehzadelerinin yakınları için yapılmış olan türbede, sekizi erkek, diğeri kadın ve çocuklara ait 22 sanduka bulunmaktadır.

Tabduk Emre Türbesi : (Kula)
Kula’ya bağlı Emre Köyü’nde H. 954 yılına tarihlenen bir çeşme, iki hamam kalıntısı ve medrese temeli günümüze kadar ulaşabilmiştir. Tabduk Emre Türbesi olarak anılan yapı mimari unsurlar bakımından Manisa’daki Saruhan Bey Türbesi ile büyük benzerlikler taşımaktadır. Türbe içinde ortadaki Tabduk Emre’ye, diğerleri ise aile fertlerine ait olduğu söylenen on mezar bulunmaktadır.

Türbe kapısının hemen önünde, taşında balta tasviri bulunan mezarın ise Yunus Emre’ye ait olduğuna inanılmakta ve her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

Manisa İli Tarihi 24

Yeni Han: (Manisa-Merkez)

Hacı Mehmet Sadık Bey tarafından yaptırılmıştır. 19. yy.'la tarihlenir. Dıştan dışa 47 x 38 m. ölçülerinde, dikdörtgen planlı, avlulu, ahırlı, iki katlı bir ticaret hanıdır. Ana girişe geç devirlerde ilaveler yapılmıştır. Batı-güney cephelerinin önü ampir üsluplu dükkanlarla çevrelenmiştir. Birinci katta depolar ve sonradan ilave edilmiş ahırlar yer almaktadır. Birinci kat odaları iç içe iki mekanlıdır. İkinci katta revaklara açılan tek mekanlı odalar yer almaktadır. Yapıda mekanların örtü sistemi tonoz, dış örtü sistemi ise kırma çatıdır. Yapının ana malzemesi taş ve tuğladır. Geç dönemde üzeri sıvanmıştır. Kuzey cephede pencere araları panolar içine alınmış ve çatıya geçiş silmesi tüm cephe boyunca kalem işi spiral motifleriyle doldurulmuştur. Bunlar içinde dama ve yeklenli motifleri de görülür. Hanın güney-batı cephesinin uçunda bir kuş evi vardır. 2001 yılında başlayıp, 2004 yılında tamamlanan restorasyon çalışmalarında restorasyon projesine ve yapının orijinaline uygun olarak yapılmıştır. Günümüzde Yeni Han alışveriş merkezi olarak kullanılmaktadır. Han’ın bugünkü kullanımından doğan ihtiyaca uygun olarak bazı mekanlar arasında geçişler sağlanmıştır.

Kurşunlu Han: (Manisa-Merkez)

1497 yılında Sultan II. Beyazıt'ın Hatunu Hüsnüşah Sultan tarafından inşa ettirilen Hatuniye Camisi ile birlikte külliye olarak yaptırıldığı sanılmaktadır. Kitabesi bulunmayan yapının 903 tarihli vakfiyesinden 36 alt, 38 üst odalı havuzlu bir han olduğu ahır bölümleri ile hana bitişik 21 dükkanın olduğunu öğreniyoruz. Kurşunlu Han iki katlı, açık avlulu, kareye yakın dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiştir. Taç kapısı (ana giriş) batı cephesinde yer almıştır. Doğu yönündeki açıklık vakfiyede belirtilen ahır bölümleri ile bağlantılı olabilir. Avlunun ortasında havuz yer almıştır. Zemin kat odalarının önünü kemerli revaklar gölgeler. İkinci kata ana girişin solunda bulunan taş merdivenle çıkılır ve ikinci kat odaları revaklı galerilere açılır. Yapının üst örtüsü orijinalinde kurşun olup, sonradan kiremit çatı ile kapatılmıştır. Ancak son onarımda kurşuna çok benzeyen galvanizli saç kaplama kullanılmıştır. Borsa Caddesi'nin açılması sırasında hanın kuzey cephesinde bulunan dükkanlar yıkılmış ve bu cephedeki alt kat odaları içten kapatılıp dışa açılarak dükkan olarak düzenlenmiştir. Halen öğrenci yurdu olarak kullanılmaktadır.

Manisa İli Tarihi 23

Hicri 1059, Miladi 1649 tarihinde yapılan cami kesme taşların derz aralarında klasik yassı tuğlaların yerleştirilmesi yöntemiyle inşa edilmiştir. Beden duvarlarındaki iki pencere, duvar eti içindeki boşalma kemerinin altına açılmıştır. Geçirdiği yangında çok harap olan caminin bugünkü düz ahşap tavanı yerine orijinalde kubbe olması muhtemeldir. Caminin kuzeyinde bulunan medreseden iz kalmamıştır. Minare orijinalliğini korumuştur. Kübik kaide üzerinde yükselen tuğla minaresinin gövdesinde, kireç harçlı kalın derz araları ile tuğla malzemenin geometrik motif ve zencerek motifler meydana getirmesi, Orta Anadolu Selçuklu minarelerini hatırlatmaktadır.
Hüsrev Ağa Camii (Manisa-Merkez)

İnşa tarihi kesin bilinmeyen Hüsrev Ağa Camii kare planlı ve tek kubbelidir. Kaba yontu taş malzeme ile inşa edilmiş ve taş blokların derz aralarına yatay ikişer, dikey birer sıra yassı tuğlalar yerleştirilmiştir. Her cepheye açılmış taş söveli dikdörtgen pencerelerin üstüne sivri kemerli sağır nişler halinde alınlık yerleştirilmiştir. Pencerelerin üst sırasında birer alçı pencere bulunmaktadır. Cephede yapılan büyük değişiklikler sonucu günümüze sadece basık kemerli kubbe yapısı orijinal biçimiyle kalmıştır. Minaresi kuzeybatı köşesindedir. Güney kısmında haziresi bulunmaktadır.
Akhisar Ulu Camii (Manisa-Akhisar)

Eski bir kiliseden çevrilmiş olan caminin yapılış tarihi bilinmemektedir. Ulu Camii’nin güney tarafı antik yapının duvarlarından ve kemerli kısımlarından ibarettir. Doğu ve batı duvarları Türk stiline göre kısmen onarım, kısmen de ilave görmüştür. Cami avlusunda dar-ül hadis ve bir de dershane inşa edilmiştir. Ulu Camii’nin hemen kuzeyinde ise bir Nakşibendi Tekkesi bulunmaktaydı. Bütün bu yapılar bugün mevcut değildir. Cami haziresinde Osmanlı Türk mezar taşları işçiliğinin güzel örneklerini görmek mümkündür.
Soma Darkale Minareli Camii (Manisa-Soma)

Darkale’nin minareli tek camisidir. Avlu giriş kapısı Bizans dönemi tezyinatlı sövedendir. 19. yüzyıla ait minare, camiden ayrı olup, özgün bir yapıya sahiptir. Minarenin yapımında antik dönemden kalma bazı malzemeler kullanılmıştır.
MANİSA İLİ ÇARŞILAR VE BEDESTENLER
Çarşılar-Bedestenler-Hanlar

Rum Mehmet Paşa Bedesteni: (Manisa-Merkez)

Fatih Sultan Mehmet'in komutanlarından biri olan Rum Mehmet Paşa tarafından İstanbul'da yaptırılan cami ve medreseye vakıf olarak inşa edilmiştir. Kuzey - Güney yönünde uzanan enine dikdörtgen bir planlı olan tek katlı yapı içten içe 42 x 10 m. ölçülerindedir. Dört yönden giriş kapışı bulunmaktadır. Bina içten beş sivri kemerle altı bölüme ayrılmış ve üst örtü içten beşik tonozla kapatılıp, dıştan klasik kiremitli bir kırma çatı ile örtülmüştür. Dış cephelerde 29 dükkan yer almıştır. Güney ve batı girişlerinin dış kısımlarında daha geç devirlerde yapılan birer çeşme bulunmaktadır. Yapının inşaat malzemesi taş ve tuğladır. Günümüze oldukça iyi korunarak ulaşan bedestenin içi vakıflar tarafından küçük bölümler halinde satılmış ve bu bölümler yer yer tuğla duvarlarla çevrelenerek binanın plan özelliği bozulmuştur. Halen çeşitli kişiler tarafından hurda deposu olarak kullanılmaktadır. Ticari sit sahası olarak tescil edilen alan içerisinde kalan Bedesten Çeşnigir Camii, Cumhuriyet Hamamı ve sahadaki 19. yy. sonları ve 20. yy. başlarında inşa edilmiş dükkanlarla güzel bir çevre dokusu oluşturmaktadır. 500 yıllık tarihi Rum Mehmet Paşa Bedesteni yapısının Manisa Kültür ve Turizm hayatına kazandırılması yönünde ilk adımlar atılmıştır.

Manisa İli Tarihi 22

Kurşunlu Camii (Kula)

15. yüzyıl sonlarında Saruhanoğulları’ndan Hoca Seyfettin Bey tarafından yaptırılmış olan cami Selçuklu mimari tarzında inşa edilmiştir. Sonradan geçirdiği onarım sırasında tezyinatına çok önem verilmiştir. İnşasında kesme taş ve tuğla kullanılan caminin tasvirleri ve kalem işi süslemeleri dikkati çekmektedir.
Ayn-i Ali Camii (Manisa-Merkez)

Tek kubbeli kübik bir yapıdır. Üç sivri kemer açıklığı son cemaat yeri kubbelerini taşımaktadır. Minaresi kuzeydoğu köşesindedir. Tuğla malzeme kullanılarak yapılmıştır. Minberi taştan yapılmış basit bir minberdir. Yuvarlak kemerli bir niş halindeki mihrabın taç kısmı kabartma barok desenlerle süslenmiştir. Kaba yönü taş blokların derz aralarında yassı tuğla yerleştirilerek örülen beden duvarı çift sıra tuğla yerleştirilerek örülen beden duvarı çift sıra kirpi saçakla sonuçlanır. Kuzey yönündeki son cemaat mahalli mermer sütunlu üç sivri kemerli ve kubbeli revak sistemi şeklindedir. Taş söveli ve kemerli cümle kapısının iki tarafında birer basit mihrabiye nişi vardır. Mihrabı kaval silmeli, barok karakterli, sütunceli olup taç kısmında barok stilinde bitkisel desenler bulunmaktadır. 17. yy.'da yapıldığı tahmin edilen Ayni Ali Cami ve türbesi geçirdiği onarımlarla devrinin özelliklerini kaybetmiş, kapalı bir şehir planlaması sonucu
çevresindeki yüksek yapılarla görünümünü de yitirmiştir.
İbrahim Çelebi Camii (Manisa-Merkez)

H. 956 (M. 1549) tarihli, kare planlı tek kubbeli bir camidir. Son cemaat yeri üç kubbeyle örtülmüştür. Kuzey - batı köşesindeki minareye, çıkış kapısı son cemaat yerindedir. Bu kapının simetriği sol taraftadır. Bu kapı da caminin türbe kısmına açılmaktadır. Kare planlı kübik iç hacim bir kubbe ile örtülmüştür. Caminin son cemaat yeri alaturka kiremitli üç küçük kubbeyi taşıyan, mermer sütunlu, devşirme Bizans başlıklı ve sivri kemerli bir arkad sisteminden meydana gelmiştir. Kesme taşların derz aralarına ikişer sıralı yassı tuğla yerleştirmek suretiyle örtülen duvarlarına taş söveli dikdörtgen pencereler açılmış, lentoların üstüne tuğla ile sağır boşaltma kemeri örülmüştür. Caminin sol tarafındaki tek kubbeli kübik yapı, caminin banisine ait türbedir. Kitabelerinden biri basık kemerli cümle kapısının üstünde olup, ebced hesabı ile H. 956 (M. 1549) tarihini verir. İkinci kitabe, asıl kitabenin yukarısında sağ tarafa yerleştirilmiş bir tamir kitabesidir. Üçüncü kitabede son cemaat yeri sütunlarından soldan ikincisi üzerine oyulmuştur.
Lala Paşa Camii (Manisa-Merkez)

Lala Paşa tarafından H. 977 (M. 1596) tarihinde yaptırılmıştır. Cami kare planlı tek kubbelidir. Yapının son cemaat yerinde beş mermer sütun üzerinde dört sivri kemerin taşıdığı dört kubbe yer alır. Caminin sol kısmında bahçe içinde Lala Paşa mezarı bulunmaktadır. Cami büyük bir bahçe içindedir. Bahçe duvarının girişinin solunda kitabesi yer alır. Yapı sekizgen kasnaklı kubbe ile örtülüdür. Harim kısmı kare planlıdır. Kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Yapı tuğla hatıllı duvar tekniği ile örülmüştür.
Derviş Ali Camii (Manisa-Merkez)

Anafartalar Mahallesi'ndeki Derviş Ali ismiyle bilinen cami, 15. yüzyılda yapılmış ve 19. yüzyılda tamamen yanmıştır. 1894 yılında enine dikdörtgen planlı ve ahşap düz tavan örtülü bir biçimde yeniden yapılan cami, ismini ve yerini yaşatmış bir belge olarak günümüze aktarılmıştır
Alaybey Camii (Manisa-Merkez)

Alaybeyi Ferhat Ağa tarafından H. 979 (M. 1571) yılında yaptırılmıştır. Enine dikdörtgen planlı, kırma çatılı bir camidir. Son cemaat yeri ve bahçedeki müştemilat sonradan yapılmıştır. Asıl cami, Kurtuluş Savaşı yıllarında yakılıp yıkılmış, daha sonra aynı yere bugünkü cami inşa edilmişti
Sarabat Camii (Manisa-Merkez)

Manisa İli Tarihi 21

Alaşehir fatihlerinden olduğu anlaşılan Mahmut Fakih oğlu Şeyh Sinan tarafından yaptırılmıştır. Çok kubbeli cami tipinde inşa edilmiştir. İç mekandaki orijinal kalem işleri ile mihrap ve minberi döneminin Osmanlı sanatının örneklerindendir. Önünde şadırvanı olan caminin zaviye ve kütüphanesi yangında tahrip olmuştur.

Caminin avlusunda bulunan Şeyh Sinan’ın kendi adına yaptırmış olduğu türbe, mevcut kitabeye göre 1465 yılında yapılmıştır.

Yıldırım Bayezid Camii (Alaşehir)

Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan cami, Ankara Savaşı’nın çıkması üzerine yarım kalmış ve çatısı ahşap olarak tamamlanmıştır. İşgal sırasında yakılan cami Kurtuluş Savaşı’ndan sonra onarım geçirmiş, çatı örtüsü ve minaresi tekrar yapılmıştır.
MANİSA İLİ KİLİSELER
St. Jean Kilisesi (Alaşehir)

Alaşehir’in üzerine kurulu olduğu Antik Philadelphia Kenti’nin akropolü durumunda olan Toptepe düzlüğündeki tapınak kalıntıları, Toptepe’nin kuzey eteklerinde erken Roma dönemi tiyatro kalıntıları, Bizans döneminde yapılmış olan surlar doğu kapısı ve M.S. VI. yüzyıla ait St. Jean Kilisesi en önemli eserlerdir. Havarilerden Ioannes adına yapılan, Ege Bölgesi’ndeki Hıristiyanlığın ilk çağlarına ait yedi kiliseden biri olan St. Jean Kilisesi’ne ait ayaklardan üç tanesi sağlam durumdadır. Payelerin yüksekliği, kalınlığı ve kemerlere bağlanışı, vaktiyle görkemli bir yapı olduğu izlenimini vermektedir.
Sinagog (Salihli)

Salihli İlçesinde bulunan Sardes Antik Kentindeki, antrenman sahasının güneyinde yer alan hamam-gimnazyum kompleksine ait büyük bir salon, geç Roma döneminde kentin Musevi cemaatine verilerek sinagog haline getirilmiştir. Bulunan İbranice bir kitabeden, binayı kentin Musevi cemaatine veren imparatorun İmparator Lucius Verus olabileceği anlaşılmaktadır.
MANİSA İLİ CAMİ VE KÜLLİYELER
Şahuban Camii (Gölmarmara )

Sarı İbrahim Paşa’nın kızı Şahuban Hatun tarafından, Şahuban Kadın Külliyesi’nin bir bölümü olarak 15.yüzyılda yaptırılmıştır. Kesme taş ve tuğladan yapılmış, kare planlı, tek kubbeli bir camidir. Günümüze ulaşmayan medrese bölümünde 1. Dünya Savaşına kadar öğretim devam etmiştir.
Halime Hatun Camii ve Külliyesi (Gölmarmara)

1566 yılında Manisa’da doğmuş olan, Sultan III. Murad’ın oğlu Şehzade Mehmet, 1584 yılından, III. Mehmet olarak tahta çıktığı 1595 yılına kadar Manisa’da sancakbeyi olarak görev yapmıştır. Dadısı ve süt annesi Halime Hatun adına Gölmarmara’da yaptırmış olduğu külliye, cami, medrese ve imaretten oluşmaktadır. 17. yüzyıl sonlarında külliyeye gelir sağlamak amacıyla bir de çifte hamam ilave edilmiştir.

İyi korunmuş bir biçimde günümüze ulaşan cami, Şahuban Camii’ne benzemekle birlikte daha gösterişli bir yapıdır. Taş ve tuğladan yapılmış, kare planlı ve yüksek pandantif kubbelidir. Kadınlar mahfili tavanının altın yaldızlı kalem işleri ve bir göbekle süslendiği, yarım kemer biçiminde duvara dayalı minberinin iki renkli mermerden yapıldığı görülmektedir.

Manisa İli Tarihi 20

Kurtuluş Savaşı sırasındaki yangında yanan ve sonraki yıllarda da yıkılan hankah ve imarethane binalarının yeri sonraki yıllarda park şeklinde düzenlenerek “Sultan Parkı” adı verilmiştir.
Muradiye Camii ve Külliyesi (Manisa-Merkez)

III.Murat adına 1583-1592 yılları arasında yaptırılan külliye cami, medrese, imarethane ve dükkanlardan oluşmaktadır. Projesi Mimar Sinan’a ait olan külliyenin inşası Mimar Mahmut Ağa tarafından başlatılmış ve ölümü üzerine Mimar Mehmet Ağa tarafından tamamlanmıştır.

Külliyenin en gösterişli bölümünü oluşturan kesme taştan yapılmış ters T planlı cami, klasik Osmanlı mimarisinin en zarif örneklerinden biridir. Cami ortada bir büyük merkezi kubbe, yanlarda ve güneydeki mihrap çıkıntısında ise tonozlu çatı sistemi ile örtülmüştür. Kuzey cephesinin köşelerinde tek şerefeli bir çift minaresi vardır. İnce süslemeler ile bezeli iç mekana, fildişi, sedef ve bağa kakmalarla bezenmiş çift kanatlı bir kapıdan girilmektedir. Mihrap duvarı İznik çinileriyle kaplıdır. Mermer minber çok değerli bir sanat eseridir. Üst pencerelerde cam işi süslemeler yer almaktadır. Güneydoğu köşesinde bulunan mermerden yapılmış hünkar mahfilinin tavanı malâkari işlemelerle, kubbe, tonoz, kemer ve pencerelerin etrafı ise kalem işleri ile bezenmiştir.

Medrese, klasik Osmanlı medrese plan ve şekline bağlı kalınarak yapılmıştır. Giriş kapısı batı cephesinde olup revakların gerisinde kuzey, güney ve batı yönlerinde odalar yer almaktadır. Kubbe ile örtülü olan bu odaların içinde ocak ve dolap nişleri bulunmaktadır.

İmarethanenin planı medrese planına benzemekte olup revakların gerisinde avluyu “U” şeklinde saran mutfaklar, yemekhaneler ve erzak depoları yer almaktadır. Mutfak bölümlerinde büyük ocaklar ve bir çeşme bulunmaktadır.

Medrese ve imarethane bölümleri günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

Medrese ile cami arasındaki avluda yer alan kütüphane 1812 yılında Karaosmanoğulları’ndan Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde Mimar Sinan Çocuk Kütüphanesi hizmet binası olarak kullanılmaktadır.
Dilşikar Hatun Camii ve Külliyesi (Manisa-Merkez)

Külliye 16.yüzyılda Manisa Alaybeyi olan Ferhat Ağa ve eşi Dilşikar Hatun tarafından inşa ettirilmiştir. Külliye cami, imaret, sıbyan mektebi ve çifte hamamdan meydana gelmektedir.

Cami 1579 yılında inşa edilmiştir. Kare planlı olan caminin tek kubbesi sekizgen olup kiremitle kaplıdır. Caminin son cemaat yeri daha sonra ilave edilmiştir. Zaman içinde geçirdiği onarımlar sonucu orijinal özelliklerini yitirmiştir.

Klasik Türk hamam mimarisinin örneklerinden olan külliyenin hamamı da aynı yüzyıla tarihlenmektedir.

İmarethane günümüze ulaşamamıştır
Paşa Camii ve Hamamı (Akhisar)

1469 yılında Sarı Ahmet Paşa adına yapılmış, revaklı, ferah bir camidir. Sütunsuz kemerler üzerine oturmuş tek bir kubbesi bulunan caminin, diğer camilerden farklı bir özelliği, biri sağ diğeri sol tarafta olmak üzere iki namazgahının olmasıdır. Doğu ve batı cephelerindeki pencerelerin yarı saydam renkli camları Türkiye’nin ilk cam fabrikasının üretimidir.

Ayrıca Sarı Ahmet Paşa’nın imaret, hamam ve vakfa gelir getirmek amacıyla yapılmış dükkanları bulunmaktadır
Yeni Camii ve Külliyesi (Akhisar)

II. Bayezid’ın eşi Gülruh Sultan tarafından yaptırılan külliye, cami, hamam, medrese imaret ve bedestenden oluşmaktaydı. Külliyeye ait, Akhisar Belediye meydanındaki Yeni Camii tek kubbeli tek minareli bir camidir.

Külliyenin hamam bölümü de halen kullanılmakta olup, medrese, imaret ve bedesten bölümleri ise yıkılmıştır.
Şeyh Sinan Camii (Alaşehir)

Manisa İli Tarihi 19

Hatuniye Camii dikdörtgen planlı, tek minareli sade bir camidir. Ana mekan, sekizgen bir kasnak üzerine oturan bir büyük ve iki yanda ise küçük kubbe ile örtülmüştür. Son cemaat yeri ise altı sütun üzerine oturan beş küçük kubbeyle kaplanmıştır. Minaresi zikzak kırmalarla süslüdür. Yalancı kündekari tekniği ile yapılmış olan minberi, Türk süsleme sanatlarının güzel örneklerinden biridir.
Caminin batı kısmında yer alan sıbyan mektebi dikdörtgen planlı olup tuğla hatıllı, kaba yonu taş örgü tekniği ile inşa edilmiştir.
Külliyenin medrese ve imarethane bölümleri, diğer birçok eser gibi, Kurtuluş Savaşı sırasında yanıp yıkıldığından günümüze ulaşmamıştır.

Gelir getirmesi amacıyla 1497 yılında da Kurşunlu Han külliyeye ilave edilmiştir. Kayıtlara göre han altta 36, üstte 38 odaya, havuzlu büyük bir avluya ve ahıra sahiptir
Sultan Camii ve Külliyesi (Manisa-Merkez)

Kanuni Sultan Süleyman sancak beyi olarak Manisa’da görev yaptığı dönemde annesi Hafsa Sultan’da yanında bulunmaktadır. Sultan Süleyman İstanbul’a gidip tahta oturunca Mimar Acem Ali’yi cami, medrese, sıbyan mektebi, imaret ve hankahtan meydana gelen bir külliye inşa etmesi için görevlendirmiştir. 1522 yılında tamamlanan bu yapılara daha sonra dar-üş şifa ve çifte hamam ilave edilmiştir.

Cami 16.yüzyıl Osmanlı mimarisinin ildeki en önemli örneklerindendir. Külliyenin ana binası olan cami, kesme taş ve tuğladan sade bir üslupla yapılmış, ortada bir büyük, yanlarda iki küçük kubbeyle örtülmüş, iki minareli bir camidir. Mermer minberi oyma ve kabartmalıdır. Kadınlar mahfelinde ise ahşap oymalar bulunmaktadır. Ünlü Mesir Macunu’nun halka saçıldığı cami olması sebebiyle halk arasında Mesir Camii adıyla da anılmaktadır.

Cami avlusunun kuzeyini çevreleyen medrese binası, ana girişi kuzeye bakan on odalı bir yapıdır. Misafirhane ve yemek odaları beşik tonoz örtülmüş, diğer mekanlar kubbe ile kapatılmıştır.

Medrese binasının kuzeydoğusuna düşen iki odalı sübyan mektebi, kuzeyinde yer alan hamam ve dar-üş şifa, çeşitli tarihlerde yapılan onarımlar sayesinde sağlam durumda günümüze ulaşmıştır. Hamamın kadınlar ve erkekler bölümleri aynı mimari düzenlemededir. Soğukluk ve ılıklık bölümleri yan yanadır. Sıcak bölümün orta kubbesinin kasnağından yedi aydınlatma penceresi vardır, ayrıca kubbelerin ortasına birer aydınlatma feneri yapılmıştır.

Manisa İli Tarihi 18

İvaz Paşa Camii (Manisa-Merkez)
Karaköy semtindeki yer alan cami, 1484 yılında İvaz Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami bir büyük kubbeyle örtülü ve tek minarelidir. Son cemaat yeri ise beş yuvarlak sütun üzerine oturan dört kubbe ile örtülüdür. İnşaatında kesme taş ve tuğla kullanılan caminin tuğla işçiliği önemlidir. Caminin son cemaat yerinin doğusunda yer alan mezar ise İvaz Paşa’ya aittir.
Hatuniye Camii ve Külliyesi (Manisa-Merkez)
1490 yılında II.Bayezid’ın eşi Hüsn-i Şah Sultan tarafından yaptırılan külliye cami, medrese, imarethane ve sıbyan mektebinden oluşmaktadır.

Manisa İli Tarihi 17

Cami ile medrese arasındaki geçidin güney duvarından açılan bir kapıyla girilen türbede bulunan dört sandukanın İshak Çelebi ve ailesine ait olduğu sanılmaktadır.
Külliyenin hamamı ise “Çukur Hamam” olarak bilinmekte olup günümüzde hayli harap bir durumdadır. Hamamın külliyeye gelir getirmesi amacıyla yapıldığı vakfiyesinden anlaşılmaktadır.
Çeşnigir Camii (Manisa-Merkez)
Eski garaj civarındaki Esnaflar Parkı’nın güney kenarında bulunan cami, 1474 yılında Fatih Sultan Mehmet’in azatlı kölesi Çeşnigir Sinan tarafından yaptırılmıştır. Enine dikdörtgen planlı, kesme taştan yapılmış, ortada bir büyük, köşelerde ise dört küçük eliptik kubbe ile örtülmüştür. Batı bitişiğindeki kare planlı küçük kütüphane ise, 1831 yılında Karaosmanoğulları’ndan Hacı Sabri Ağa tarafından yaptırılmıştır.

Manisa İli Tarihi 16

Spil Dağı’nın kuzey eteklerinde, şehre hakim bir konumda yer alan külliye cami, medrese ve türbe ile kuzeydoğusundaki hamamdan meydana gelmiştir. Saruhan Bey’in torunu İshak Çelebi tarafından 1366 yılında Mimar Emet Bin Osman’a yaptırılmıştır. İnşasında kaba yonu taş, tuğla ve bazı antik mimari unsurlar kullanılmıştır.
Cami enine dikdörtgen bir plana sahip olup sekizgen ayak sistemi üzerine oturan bir büyük kubbeyle örtülmüştür. Tek minareli olan caminin hakiki kündekari tekniği ile yapılmış olan minberi Beylikler Dönemi Türk ahşap oymacılığı’nın şaheserlerinden biridir. Minber kapısı Manisa Müzesi’nde muhafaza edilmektedir.
“Fethiye Medresesi” adıyla da anılan medrese, caminin batı bitişiğinde tek eyvanlı, iki katlı olarak camiden on yıl kadar sonra aynı mimar tarafından yapılmıştır. Kentin en eski medresesi olan yapının kuzeye bakan taç kapısının her iki yanında birer çeşme bulunmaktadır.

Manisa İli Tarihi 15

Kuzey cephesi sarp kayalık üzerine oturmuş olan, karemsi planlı iç kale doğu, batı ve güney yönlerinde bir dış surla çevrilmiş ve dış sur belirli aralıklarla kulelerle tahkim edilmiştir. Güney cephede belirgin olan dış surun doğu ve batı bölümleri yıkılmıştır. Kuzeyden bakıldığında oldukça sağlam ve etkileyici bir görünüme sahip olan iç kaledeki mekanların büyük bir kısmı yıkık durumdadır..
Halk arasında “Yoğurtçu Kalesi” adıyla anılmaktadır. Kalede henüz kazı çalışmaları yapılmamıştır.
Ulu Camii ve Külliyesi (Manisa-Merkez)

Manisa İli Tarihi 14

İç kale : Beşgen bir plana sahip olduğu için “Sandık Kale” olarak adlandırılmıştır. Surları yedi kule ile tahkim edilmiştir. Girişi güney yönündeki dar bir kapıdan sağlanmıştır. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde bulunduğundan söz ettiği otuz ev, ambarlar, iki sarnıç ve camiden günümüze ancak sarnıç kalıntıları ulaşmıştır.
Yoğurtçu Kalesi: (Manisa-Merkez)
Manisa merkeze 20 km kadar uzaklıkta, Uzunburun Köyü yakınlarındadır. Gediz Vadisi’ne hakim bir konumda bulunan kalenin 12.yüzyıl sonları veya 13.yüzyıl başlarında yapılmış olması muhtemeldir.

Manisa İli Tarihi 13

MANİSA İLİ KALELER
Kaleler
Manisa Kalesi: (Manisa-Merkez)
Manisa’nın hemen güneyindeki Spil Dağı’nın kuzey yamaçlarında kalıntıları görülen kale dış kale ve iç kale olmak üzere iki bölümden meydana gelmiştir. Yapım tarihi bilinmemekle beraber 13. yüzyıl başlarına tarihlenebilir. Kale Bizans mimarisinin genel özelliği olan tuğla hatıllı moloz taş örgü tekniği ile yapılmıştır.
Dış kale : 4.5 km olan ve 13 kule ile tahkim edilen dış kalenin yedi kapısından ikisine ait kalıntılara ulaşılmıştır.

Manisa İli Tarihi 12

Tel No : 0 236 2311071
Faks No : 0 236 2320062
Açık-Kapalı Olduğu Saatler : 08.30-12.00 13.00-16.45
Ücretler : Yabancı - Yerli : 2 YTL.
**Müzemiz Pazartesi günleri kapalıdır.
Kula Kenan Evren Etnografya Müzesi
Manisa’nın Kula İlçesindedir. 7. Cumhurbaşkanımız Kenan Evren’in Kula İlçesinde doğduğu ev kamulaştırılmış ve Etnografya Müzesi olarak düzenlenmiştir. Halen özel müze statüsü ile Kula Belediye Başkanlığı sorumluluğunda bulunmaktadır.

Manisa İli Tarihi 11

 Arkeoloji bölümünde bronz çağdan Bizans dönemi sonuna kadar lahitler, mezar taşları, mozaikler, toprak kaplar, heykeller, büstler, cam ve fildişi objeler sergilenmektedir. Ayrıca Sardes Örenyeri’nden çıkarılan eserlerin ve mozaiklerin yer aldığı Sart salonu, antik çağ altın takıları, gümüş eşyaları ve oyun takımları örnekleri ile antik çağdan Osmanlı dönemine kadar uzanan döneme ait altın, gümüş ve bronz sikkelerin yer aldığı hazine odası ayrı bir çekiciliğe sahiptir.
Beylikler döneminden Osmanlı dönemine, yöre halkının gelenek, görenek ve yaşam tarzına ilişkin çeşitli eşyaların sergilendiği, medrese binasında yer alan etnografya bölümünde ise giysiler, silahlar, saray ve tekke eşyaları, çini sanatımızdan çeşitli örnekler, 17. ve 18. yüzyıla ait yazma eserler ve yazı takımları, kur’an ve cüz muhafazaları ile, oyma ve fildişi kakmalarla süslü hakiki kündekari tekniği ile yapılmış Ulu Camii minber kapısı görülebilir.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız